9818 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile kurulan enstitü, yerli ve milli ilaç ile aşı geliştirme çalışmalarını hızlandırmayı, sağlık alanındaki dışa bağımlılığı azaltmayı hedefliyor.

Enstitü, biyoteknolojik ürün geliştirme, klinik öncesi ve sonrası araştırmalar yürütme, ulusal ve uluslararası iş birlikleri kurma gibi çok yönlü görevler üstlenecek. Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Bilimsel üretimi toplumsal faydaya dönüştüreceğiz”

“Yeni kurulan enstitümüz sadece akademik camiaya değil, doğrudan toplum sağlığına katkı sunacak stratejik bir kuruluştur. Pandemi süreci, yerli ve milli üretimin önemini hepimize gösterdi. Üniversite olarak bilimsel altyapımızı bu ihtiyaca cevap verecek şekilde şekillendiriyoruz. Nitelikli bilim insanları yetiştirecek, katma değeri yüksek ürünler geliştireceğiz” dedi.

Enstitü; Atatürk Üniversitesi bünyesindeki Aşı Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Veterinerlikte Aşı ve Biyolojik Ürün Geliştirme Merkezi gibi araştırma birimleriyle iş birliği içinde çalışacak.

GLP ve GMP standartlarına uygun laboratuvarlarda hem insan hem hayvan sağlığına yönelik biyoteknolojik ürünler geliştirilecek. Ayrıca lisansüstü eğitim programları ile genç araştırmacılar desteklenecek; Ar-Ge projeleri aracılığıyla üretim ve istihdam süreçlerine doğrudan katkı sunulacak.

Yurt içi ve yurt dışı iş birlikleriyle büyümesi planlanan enstitü, Avrupa Birliği, TÜBİTAK, Sağlık Bakanlığı ve özel sektör destekli projelere açık olacak. Sosyal sorumluluk çalışmaları ile toplumsal farkındalığı artırmak da öncelikler arasında yer alacak.

Atatürk Üniversitesi, bu yeni enstitüyle hem bilimsel üretimi hem de yerli sağlık çözümlerini destekleyen güçlü bir araştırma platformu oluşturmayı hedefliyor.