Kur’an-ı Kerim’den “İçinizden kendileri ile huzura kavuşacağınız eşler yaratıp aranızda muhabbet ve rahmet var etmesi O’nun varlığının delillerindendir” ayetinin hatırlatıldığı hutbede, sağlıklı bir aile ortamının hem bireylerin hem de toplumun geleceği açısından hayati bir rol oynadığı ifade edildi.
Hutbede özellikle anne ve babaya düşen sorumluluklara dikkat çekildi. Çocukların sadece okullara, teknolojik cihazlara ya da bakıcılara emanet edilmesinin yeterli olmayacağı belirtilerek, çocukların ilk sevgi ve güven duygusunu ailede kazanması gerektiği vurgulandı. Bu noktada ebeveynlerin hem merhamet hem de rehberlik görevini üstlenmeleri gerektiği ifade edildi.
Şiddete ve istismara karşı net mesaj
Hutbede şiddetin her türü açıkça kınanırken, aile içi şiddetin asla kabul edilemeyeceği belirtildi. Özellikle çocuklara yönelik cinsel istismarın “lanetli ve ahlaksız bir davranış” olduğu vurgulanarak, kimsenin bir çocuğun mahremiyetine göz dikme hakkı bulunmadığı dile getirildi.
Evliliğin sade ve gösterişten uzak olması gerektiği vurgulandı
Peygamber Efendimiz’in (s.a.s), “En bereketli nikâh, zorluğu ve külfeti en az olandır” hadis-i şerifinin aktarıldığı hutbede, evlilikte israftan ve gösterişten kaçınılması çağrısı yapıldı. Gençlerin mütevazı bir şekilde aile kurmalarının hem dini hem toplumsal bir sorumluluk olduğu belirtildi.
Kurumlara çağrı: Herkes sorumluluğunu bilmeli
Son olarak, aile yapısının güçlendirilmesinin sadece anne ve babanın değil, tüm toplumun ortak görevi olduğuna dikkat çekildi. Devlet kurumlarından sivil toplum kuruluşlarına kadar her kesimin aile kurumunu koruma ve destekleme konusunda sorumluluk üstlenmesi gerektiği ifade edildi. Hutbe, Peygamber Efendimiz’in (s.a.s), “Ailesine karşı sorumluluklarını ihmal etmesi kişiye günah olarak yeter” hadisiyle sona erdi.