Divan şiiri geleneğini sürdüren bir baba olan Savcı Bedrettin Bey ile Memnune Hanım’ın ilk çocuğu olan İlhan, küçük yaşta babasının edebiyata olan ilgisinden etkilenerek şiire yöneldi. İlk şiiri “İlkbahar”ı ilkokul üçüncü sınıfta yazdı, ortaokul yıllarında roman denemelerine başladı.
Henüz 16 yaşındayken Nazım Hikmet’in şiirlerini bir arkadaşına göndermesi nedeniyle “komünizm propagandası” suçlamasıyla tutuklandı, iki ay cezaevinde kaldı. Ardından eğitim hakkı elinden alınan İlhan, babasının hukuk mücadelesiyle yeniden okula dönebildi ve İstanbul Işık Lisesi’nde öğrenimini tamamladı.
Lise yıllarında kaleme aldığı “Cebbaroğlu Mehemmed” şiiriyle, 1946 yılında Cahit Sıtkı Tarancı ve Fazıl Hüsnü Dağlarca gibi büyük isimlerin yer aldığı CHP Şiir Armağanı’nda ikincilik kazandı.
Şiirle duvarları yıktı
Attila İlhan, 1948’de yayınladığı ilk şiir kitabı Duvar ile Türk edebiyatına güçlü bir giriş yaptı. Toplumsal duyarlılıkla örülmüş dizelerinde özgürlük, insanlık, yurtseverlik ve emek temalarını işledi. Aynı yıl hukuk eğitimini yarıda bırakıp Fransa’ya gitti; Paris’te geçirdiği yıllar onun düşünce dünyasını derinden etkiledi.
Arkadaşlarının “Kaptan” lakabını taktığı İlhan, bu dönemde sosyal-siyasal gözlemlerini ileride yazacağı romanlara ve senaryolara taşıdı. Türkiye’ye döndükten sonra gazeteciliğe yönelen şair, Vatan gazetesinde sinema eleştirileri yazmaya başladı. İlk romanı Sokaktaki Adam 1953’te yayımlandı.
1950’li yıllarda sinemaya yönelen İlhan, Yeşilçam için senaryolar yazdı. “Ali Kaptanoğlu” ve “Beteroğlu” takma adlarını kullandığı bu dönemde Kartallar Yüksek Uçar, Yarın Artık Bugündür ve Sekiz Sütuna Manşet gibi dizilerin senaryolarına imza attı.
Kardeşi Çolpan İlhan ve Sadri Alışık’ın başrolünü oynadığı, Lütfi Akad yönetimindeki Yalnızlar Rıhtımı filmi ise edebiyat ve sinema dünyasında hâlâ saygıyla anılıyor.
Gazetecilikte muhabirlikten genel yayın yönetmenliğine uzanan bir kariyer sürdüren usta kalem, Milliyet, Cumhuriyet, Meydan ve Güneş gazetelerinde köşe yazılarıyla düşünce dünyasını yansıttı.
56 kitap ve 15 senaryoya imza atan sanatçı, 10 Ekim 2005’te geçirdiği kalp krizi sonucu 80 yaşında hayata veda etti.
Aşiyan Mezarlığı’na defnedilen İlhan’ın anısı, 2007’de kurulan Attila İlhan Bilim Sanat Kültür Vakfı aracılığıyla her yıl verilen ödüllerle yaşatılıyor.


