Alef – Jorge Luis Borges
Arjantinli yazar, şair ve çevirmen Jorge Luis Borges’in en verimli döneminde kaleme aldığı öyküleri bir araya getiren Alef, Can Yayınları etiketiyle Ekim ayında yeniden yayımlandı. Borges’in düşle gerçeği harmanlayan benzersiz anlatımı, okuru bir kez daha sonsuzluk ve zaman kavramı üzerine düşündürüyor.

Bilge Kral Marcus Aurelius – Donald J. Robertson
VakıfBank Kültür Yayınları’ndan çıkan eser, psikoterapist ve yazar Donald J. Robertson’ın, Roma İmparatoru Marcus Aurelius’un yaşamını ve düşünsel mirasını anlattığı etkileyici bir biyografi. Tarihin en çalkantılı dönemlerinden birinde bilgelik ve erdemle hükmeden bir liderin portresi.
Eşitliğin Kısa Tarihi – Thomas Piketty
21. Yüzyılda Kapital ile büyük yankı uyandıran ekonomist Thomas Piketty, bu kez Eşitliğin Kısa Tarihi adlı kitabında insanlık tarihini “eşitlik” ekseninde inceliyor. Ekonomik adaletsizliklerin kökenine inen yazar, daha adil bir gelecek için kapsamlı bir perspektif sunuyor.
#Eşrefimahlukat – Songül Öden
Oyuncu Songül Öden, öykü kitabı #Eşrefimahlukat ile insan ruhunun kırılgan tarafına dokunuyor. Unutmanın, sorumluluktan kaçmanın ve yeniden başlamanın incelikle işlendiği kitapta, aşk, kayıp ve umut temaları iç içe geçiyor.

Bir Su Damlası Kadar Hafif – Cangül Soydemir
Eva Yayınları’ndan çıkan Cangül Soydemir’in yeni romanı, modern yaşamın parıltılı yüzü altındaki içsel sıkışmışlıkları konu alıyor. Kadın kimliği, özgürleşme arzusu ve farkındalık temaları etrafında örülen eser, okura yaşamın ağırlığını “bir su damlası kadar hafif” hissettirebilmenin mümkün olduğunu hatırlatıyor.
Perihan – Sevda Ceren Mutlu
Gutenberg Yayınları’ndan çıkan Sevda Ceren Mutlu’nun ilk romanı Perihan, okuru Beyoğlu’nun gizemli sokaklarında dolaştırıyor. Zarifi Apartmanı’nın karanlık geçmişinde saklı sırları anlatan eser, güçlü atmosferi ve karakter derinliğiyle dikkat çekiyor.
Cadı Ağacı – Ayla Kutlu
Everest Yayınları, Türk edebiyatının usta ismi Ayla Kutlu’nun unutulmaz romanı Cadı Ağacını yeniden yayımladı. Bireyin iç dünyasına, geçmişle yüzleşmesine ve varoluş sancılarına odaklanan eser, Nilüfer karakteri üzerinden insan ruhunun labirentlerinde sarsıcı bir yolculuk sunuyor.


